-
1 fark
fark bileti Zuschlag(karte f) m;fark etmek (-i) unterscheiden (A), den Unterschied sehen; bemerken, wahrnehmen (A); anders werden;fark etmez das ist egal; das macht nichts;fark olunmak (-le durch A) sich auszeichnen; offenbar werden;farkı olmak sich unterscheiden, etwas ausmachen;-in farkına varmak merken, bemerken; Notiz nehmen (von D);farkına varılmamış unbemerkt;-in farkında olmak (be)merken, wahrnehmen;begreifen farkında mısın? hast du es bemerkt?; hast du es verstanden?;-in farkında olmamak nicht bewußt sein G;-in farkında (bile) olmamak keine Ahnung haben von;benim için farkı yok mir ist es gleichgültig;yalnız şu farkla ki nur mit dem Unterschied, dass …
См. также в других словарях:
fark yapmak — üstünlük sağlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
fark — is., Ar. farḳ 1) Bir kimse veya nesnenin bir başkasıyla karıştırılmamasını sağlayan ayrılık, benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik, başkalık, ayrım, nüans Aralarında sekiz, on yaş fark bulunmasına rağmen, iki akran gibiydiler. R. N. Güntekin… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayrım yapmak — eşit davranmamak, fark gözetmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayrı seçi yapmak — birkaç şey arasında fark gözetmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ayrım — is. 1) Ayırma işi, tefrik Kuvvetler ayrımı. 2) Bir kimse veya nesnenin bir başkasıyla karıştırılmamasını sağlayan ayrılık, benzer şeyleri birbirinden ayıran özellik, başkalık, fark 3) Alt bölüm 4) man. Cinsleri ve türleri birbirinden ayıran ana… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ara — is. 1) İki şeyi birbirinden ayıran uzaklık, açıklık, aralık, boşluk, mesafe 2) İki olguyu, iki olayı birbirinden ayıran zaman, fasıla 3) Kişilerin veya toplulukların birbirine karşı olan durumu veya ilgisi Öğrenciyle öğretmenin arasının daima iyi … Çağatay Osmanlı Sözlük